Türk teknoloji ekosistemi özellikle son 5 yılda patlama yaşıyor. 2 unicorn ile oyun ekosisteminde önemli bir büyüme gözlemliyoruz; Peak Games ve Dream Games.
Binden fazla oyun stüdyosu, yayıncı, hızlandırıcı, üniversite, hizmet sağlayıcı, güçlü yetenek akışı, son derece aktif yerli ve yabancı yatırımcılar. Türk oyun sektörü her açıdan gerçek bir ekosistemdir.
Sadece 10 yıl öncesiyle karşılaştırırsak, Türkiye’de oyun alanı bir endüstri bile sayılmazdı. Türkiye’den ilk başarılı oyun şirketi ve ilk exit Joygame oldu. 2013 yılında Koreli oyun devi Netmarble potansiyeli gördü ve Joygame satın almasıyla Türkiye’ye giriş yaptı. Sadece 10 yıl içerisinde oyun, ülkenin teknoloji alanında lider endüstrisi haline geldi. Bunun olmasının birçok nedeni var ama bugün bu yazımda daha çok geleceğe ve oyun endüstrisindeki bu büyümenin tüm Türk teknoloji ekosistemini nasıl etkileyeceğine odaklandım.
Oyun Endüstrisi en uç teknolojileri kullanır. Yüksek özelliklere sahip yeni bir cihaz piyasaya çıkarsa, onu kullanan birden fazla oyun olacağından emin olabilirsiniz. Bir oyunda 30 ms’den (mili saniye) fazla gecikme yaşarsanız, oyuncular şikayet etmeye başlar. 100 ms’den fazla gecikme ile karşılaştığınızda ise oyuncular oyunu bırakmaya başlar. Milyarlarca indirme ile yüz binlerce mobil oyun rekabeti zirvede. Kullanıcı deneyimindeki küçük bir hata, küçük bir bug, buton rengi veya ortalama bir dijital pazarlama performansı başarısızlığa neden oluyor. Pazara giriş bariyeri süper düşüktür. Herhangi bir oyun geliştiricisi, oyunlarını yalnızca Apple ve Google uygulama mağazaları aracılığıyla 150’den fazla ülkede yayınlamaya başlayabilir. Bu, küresel bir kitleye ulaşmanın en kolay yolu ama aynı zamanda büyük bir rekabeti de beraberinde getiriyor. Milyarlarca oyuncuya ulaşmak istiyorsanız, kullanıcı edinme maliyetini her geçen gün artıran binlerce oyun şirketi ile rekabet ediyorsunuz, bu da oyunculara geniş bir çeşitlilik sağlıyor.
Her oyun şirketinin takımlarında yıldızlara ihtiyacı vardır. Bu son derece rekabetçi ortam, oyun endüstrisinde çalışan tüm profesyonelleri yıldız oyuncuya çevirir yoksa hayatta kalamazlar. Oyun endüstrisi profesyonelleri küresel doğarlar, çok parlaktırlar, son derece veri odaklıdırlar ve daha fazla kullanıcıya ulaşmak ve para kazanmak için her ürünü nasıl geliştireceklerini bilirler. Bu kişiler, zorlu rekabette bir adım önde olmak için küresel pazarlama, birden fazla dilde yerelleştirme, farklı kültürlere göre tasarım, küresel beklentileri anlama ve uçtaki teknolojiyi kullanma konusunda deneyimlidir.
Oyun endüstrisinin ortak algısı yüksek karlılıktır, ancak bu yalnızca çok başarılıysanız karlıdır.
Şuan Türkiye’de, Amerikalıları, Korelileri, Çinlileri, Avrupalıları geride bırakan yüzlerce başarılı oyun şirketimiz var. Bu, küresel bilgi birikimine sahip binlerce yetenekli insanımız olduğu anlamına geliyor. Çok veri odaklılar, çok parlaklar, kullanıcı deneyimi, tasarım, içerik oluşturma, kullanıcı edinme, veri analitiği konularında işlerinde ustalar…
Türkiye tüm bu birikmiş bilgi birikiminin keyfini çıkaracak ve bu yetenekler elbette diğer teknoloji sektörleri ve ayrıca eski endüstriler için çalışmaya başlayacaklar. Ülkenin her yerinde bir ZİHİN DEĞİŞİMİ yaratacaklar. Birikmiş bilgi birikimleri önemli bir etki yaratacak ve yerel işletmelerin birer dünya devine dönüşme imkanı olacak.
Aslında bu durum geçmişte yaşandı. Japonya, Kore, ABD, İngiltere, hepsinin çok güçlü bir oyun geçmişi var. Oyun endüstrisinden gelen bilgi birikimi ve yetenekler, diğer sektörlerin küresel düşünmesine, küresel hareket etmesine yardımcı oldu.
Türk Hükümeti’nin mükemmel bir stratejisi var. Oyun endüstrisini farklı açılardan destekliyorlar ve teknoloji ekosistemini en güçlü taraf üzerine inşa ediyorlar. Oyun bilgisine sahip yeteneklerin yardımıyla küresel pazarları fetheden çok daha fazla startup göreceğiz. Bu nedenle Türkiye teknoloji ekosisteminin katlanarak büyümesini ve benzersiz bir şekilde devam etmesini bekliyorum.