İkisinin de ortak özelliği yüksek adrenalin salgılaması. O yüzden internet sektöründe gönülden ve mutlu çalışanlar adrenalini seviyorlar demektir. Adrenalin ihtiyaçları oluştuğunda çareyi extreme sporlarda arıyor olabilirler.
Internet sektörü içinde olmayan birçok kişi bu sektöre kolay para kazanılan, rahat bir ortam gibi bakıyor. Sanırım bir banka ya da sigorta şirketi gibi sıradan ofislere sahip olmayan, kıyafet konusunda çalışanlarına sınırlamalar getirmeyen bu sektör dışarıdan çok yanlış anlaşılıyor.
Oysa ki, hızlı kazanılan başarıların altında uzun çalışma saatleri, uykusuz ve stresli geceler ile tüm varlığını riske eden girişimciler var. Düşünün, bir TV reklam kampanyasına kasanızdaki paranın önemli bir bölümünü yatırmışsınız ve reklamın çıktığı dönemde serverlarınız çökebilir, veri merkezinde elektrikler gidebilir, ülkede internet yavaşlatılabilinir ya da ddos atak yiyebilirsiniz.
Internet sektörü dışında hiçbir sektörde bu tip bir kriz anında reklam yatırımınız tamamı buhar olmaz ama bu sektörde bir TV reklamı çıkmak bile kontrol edemediğiniz sayısız risk barındırıyor demektir. Sektörde çalışanların telefonları her zaman ulaşılabilirdir, stres altında çalışıp zamanla yarışmak onlar için hayatın bir parçasıdır.
Bir süre sonra bu ortamdan gerçekten keyif almaya başlıyorsunuz çünkü katma değer yarattığınızı ve faydalı olduğunuz çok net hissediyorsunuz. Tabii ki, vücudun salgıladığı adrenalinin verdiği mutluluk da bütün bu pastanın üzerindeki krema oluyor.
Sanırım 2011’de bu sektöre girdiğimde kolay adapte olmamın nedeni extreme sporlara olan ilgim oldu. Extreme spor ve adrenalin diyince, dağın tepesinden atlamaktan da bahsetmiyorum aslında. Herkesin güvenli olarak yapabileceği, fakat biraz risk alarak, daha maceracı bir ruhla yapıldığında her aktivitenin içinde bir extreme taraf bulunabilir.
Benim çok severek yaptığım ilk 3 aktivite kayak, tracking ve surf şeklinde sıralanıyor. Bu üç aktiviteyi de çok sakin ve güvenli şekilde yapabileceğiniz gibi, yüksek adrenalin salgılayarak farklı bir boyuta da geçebilirsiniz.
Kayak aslında doğası gereği biraz riskli bir spor, fakat özellikle hızınızı arttırdığınızda, kayaklar üzerinde saatte 60 km’nin üzerine çıkıp, hele bir de saatte 90 km görürseniz hızlı karar alma yeteneğinizin hemen gelişeceğini söyleyebilirim. Internet sektöründe olduğu gibi, karşınıza her türlü engel çıkabilir. Pist ve hava koşulları ile pist üzerinde yavaşça kayan diğer kişiler tamamen sizin kontrolünüz dışındaki parametreler ve onların hareketlerine çok hızlı tepki vermeniz gerekiyor. Aksi halde 90 km ile yaşanacak bir çarpışma oldukça sıkıntılı olabilir.
Tracking ise parkur takip edilerek ve çok zor rotalara girilmediğinde herkesin kolaylıkla yapabileceği bir aktivite. Fakat parkur dışına çıktığınızda, keşfetmenin keyfine varabilirsiniz. Tabii ki keşifler her zaman maceralarla doludur. Çok kolay bir rota bir anda extreme zor hale gelip, uçurum geçişi yapmanız gerekebilir. Ekip arkadaşlarınız ile yardımlaşma, ortak karar alma ve beklenmeyen durumlar için yaptığınız hazırlıklar yani yanınızda getirdiğiniz ekipmanlar hayat kurtarıcı olacaktır.
Gördüğünüz gibi internet dünyası ve extreme sporlar arasındaki benzerlikleri ve kişisel gelişim için faydalarını sayfalarca yazabiliriz.