Capital Dergisi

capital_ek-oyunla_1_mylyar_dolar_yhracat_yapabylyryz-01-04-2018

capital_ek-oyunla_1_mylyar_dolar_yhracat_yapabylyryz-01-04-20182

capital_ek-oyunla_1_mylyar_dolar_yhracat_yapabylyryz-01-04-20181

“OYUNLA 1 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPABİLİRİZ”

Türkiye’nin 2023 bilişim ihracatı hedefi 1 milyar dolar. Netmarble EMEA CEO’su Barış Özistek’e göre bu hedefe ulaşılması için oyun desteklenmesi gereken 4 ana sektörden biri. “Oyun tek başına Türkiye’nin 2023 bilişim ihracatı hedefini tutturabilir” diyen Özistek sözlerine şöyle devam ediyor: “Vakit henüz geç değil. Çok iyi bir oyunu 1-1,5 yılda geliştirip, dünya pazarlarıyla buluşturup, tek başına 1 milyar dolar ihracat yapabiliriz.”

Netmarble oyun sektörünün en büyük oyuncularından biri… Netmarble EMEA CEO’su Barış Özistek’e göre Türkiye oyun girişimciliğinde büyük bir potansiyele sahip. Kore, Japonya ve Çin gibi son 10 yılda teknoloji alanında hızla ilerleyen ülkelerin kullandığı yöntemi kullandığı taktirde bu alanda global olarak büyük başarılara imza atılabileceğine inanan Özistek, “Devlet, girişimlere yatırım yapan fonlara yatırım yapmalı” diyor. Özistek’e göre 2023’te 1 milyar dolarlık bilişim ihracatı hedefini sadece oyun sektörü tutturabilecek. Bu noktada en önemli ihtiyacın girişimlere yatırım yapan fonların pratik ve yüksek oranda desteklenmesi olduğunu ifade eden Barış Özistek, “Türkiye’de girişimlere hızlı ve kolay yatırım yapar hale gelirsek dünyada da hemen duyulur ve Türkiye’ye beyin göçü başlatırız. Bunu yapacak gücümüz ve potansiyelimiz var, tek ihtiyacımız olan bir karar ve aksiyon alınması” diye konuşuyor. Netmarble EMEA CEO’su Barış Özistek, Netmarble’ı ve oyun sektörünün potansiyelini şöyle anlattı:

Netmarble EMEA CEO’su olarak Türk oyun şirketlerinin dünyada geldiği yeri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de oyun sektörü açısından son 6-7 yılda muazzam bir gelişme yaşandı. Oyun sektöründe Türkiye ve Ortadoğu bölgesinin ilk büyük yatırımı, global ölçekte bir şirket olan Netmarble’ın yerel bir oyun şirketi olan Joygame’i satın almasıyla gerçekleşti. Bu satın almanın önemi, Türkiye’de başarılı bir oyun firmasının global bir değere ulaşıp dünyanın en büyük oyun şirketlerinden biri tarafından kabul görmesi ve bunun karşılığında önemli bir ücret ödemesi idi. Bunun ardından günümüze gelen süreçte Gram Games, Tale Worlds, InGame, Peak Games gibi oyun firmaları Türkiye’den çıkıp dünya çapında başarıya ulaştı. Peak Games’in okey ve benzeri masa oyunları olan kısmını 100 milyon dolara Zynga’ya satması da yakın dönemde ses getiren başarılardan biri.

Türkiye’de ve dünyada start up’ların oyun pazarına bu kadar çok ilgi göstermelerini neye bağlıyorsunuz?

Oyun pazarı tüm dünyada çok hızlı bir şekilde büyüyor. 2017’de oyun pazarının yüzde 15’in üzerinde bir büyüme göstererek 125 milyar doları geçtiği görülüyor. Fakat daha önemli bir nokta büyümenin ağırlıklı olarak mobil oyunlar tarafında gerçekleşiyor olması. Mobil oyun sektörü Hollywood’u bile geride bırakarak 60 milyar doların üzerinde bir hacme ulaştı. En büyük eğlence sektörlerinden biri haline gelen bu sektör doğal olarak cazibe merkezi haline de gelmiş durumda. Girişimciler açısından baktığınızda, sinema salonlarında yer bulacak bir film çekmektense mobil oyun geliştirmek çok daha mümkün görünüyor. Farklı, gerçekten eğlenceli bir mobil oyun yaptığınızda da tüm dünyada ulaşmanız mümkün. Diğer birçok iş kolunda global penetrasyon çok daha daha sancılı bir süreç.

Netmarble Türkiye aynı zamanda girişimcilik ekosistemini destekleyen bir firma. Ülkemizde oyun sektörünün gelişmesi ve desteklenmesi için neler yapıyorsunuz? Bu alanda ilerleme sağlamak için neler yapılmalı?

2015 yılında Netmarble, MV Holding ve Gedik Yatırım ortaklığı ile kurduğumuz StartersHub ile bugüne kadar 41 girişime yatırım yaptık. Bu sayede Türkiye girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi anlamında büyük bir rol oynadığımızı düşünüyorum. Üstelik bu yatırımlar sadece oyun alanına değil, IoT, finans teknolojileri, güvenlik, bioteknoloji gibi çok çeşitli alanlara yapıldı. Mart ayı itibariyle de StartersHub bünyesinde ikinci oyun hızlandırma programımızı açıyoruz. Game Cube adlı bu program kapsamında 5 girişime yatırım yapacağız. Oyun girişimlerinin bu program çerçevesinde 70 bin dolar tutarında başlangıç yatırımları alma imkanları var. Yetenekli ekiplerin eğlenceli oyunlarını heyecanla bekliyoruz. Çok sayıda yeteneğe ve çalışkan girişimciye sahip olan Türkiye’nin çok büyük potansiyeli olduğuna inanıyorum fakat teknoloji girişimlerinin çok daha organize ve pratik şekilde desteklenmesi gerekli. Klasik KOSGEB ya da TÜBİTAK süreçleri teknoloji girişimlerinin hızını yakalayamıyor ve çoğu durumda gerçekten destek alması gereken projelerle buluşamıyor. Kore, Japonya ve Çin gibi son 10 yılda teknoloji alanında inanılmaz hızlı ilerleyen ülkelerin kullandığı bir yöntemi ben Türkiye için de öneriyorum.

Nedir bu yöntem?

Devlet, girişimlere yatırım yapan fonlara yatırım yapmalı. Bunu 2 kategoriye ayırmak mümkün. StartersHub gibi girişim hızlandırma programları ve büyüme aşamasındaki girişimlere yatırım yapan risk sermayesi fonları. Bu yatırımların bir bölümü hibe, bir bölümü ise ortaklık şeklinde olmalı. Bu şekilde devlet özel sektörü girişimlere yatırım yapmaya teşvik ediyor ve risklerini düşürüyor. Aynı zamanda devletin katkısı ile büyüyen fonlar çok daha iyi yönetim ekipleri kurabiliyor, daha fazla girişime yatırım yaparak istatistiksel olarak başarılı proje yakalama şansını artırıyor. Bu modelde yönetime kesinlikle devlet müdahil olmamalı. Klasik özel sektör yatırımcısı gibi parasını koyup performansı izlemeli. Bu yöntemle teknoloji girişimciliğini çok hızlandırabilir, çok değil 5 yıl içinde dünyada söz sahibi hale gelebiliriz. Benim görüşüm, 2023’te 1 milyar dolarlık bilişim ihracatı hedefimizi sadece oyun sektörü tutturabilir fakat daha da ileriye gideyim… 2023’te bilişim ihracatımız diğer tüm sektörlerdeki ihracatımızın önüne geçebilir. İhtiyaç, girişimlere yatırım yapan fonların pratik ve yüksek oranda desteklenmesi. Türkiye’de girişimlere hızlı ve kolay yatırım yapan fonların pratik ve yüksek oranda desteklenmesi. Türkiye’de girişimlere hızlı ve kolay yatırım yapar hale gelirsek dünyada da hemen duyulur ve Türkiye’ye beyin göçü başlatırız. Bunu yapacak gücümüz ve potansiyelimiz var, tek ihtiyacımız olan bir karar ve aksiyon alınması.

Kısa süre önce Dokuz Eylül Üniversitesi’yle birlikte açılışını yaptığımız Dijital Oyun ve Tasarım Kuluçka Merkezi’nin sektöre katkısı ne olacak?

Netmarble Türkiye ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nin işbirliğinin ürünü olan, tam adıyla ‘Bambu Oyun Hızlandırma ve Ön Kuluçka Merkezi’, sektör ile üniversite ortaklığının güzel bir örneği. Bizim açımızdan çok önemli ve çok değerli bir proje. İzmir’in hem yaratıcı kişileri hem geliştiricilerini buluşturan önemli bir merkez olduğunu düşünüyorum. Bunu da oyun sektörüne kanalize etmek ve buradan global başarılara ulaşabilecek oyun projeleri çıkarmak mümkün. Türkiye’den bugüne kadar global başarılara ulaşmış oyun firmaları çıkarmayı başardık fakat özellikle küçük ve orta büyüklükteki oyun firmalarının sayısı ve yetkinlikleri anlamında bir ihtiyaç var. Dolayısıyla bu tip projeler buna büyük katkı sağlayacak ve Türkiye’nin önünü açacak. Sadece sanayi ve üniversite işbirliği değil aslında siyaset de burada önemli bir rol oynuyor. 2023 bilişim ihracatı hedefimiz 1 milyar dolar. Oyun desteklenmesi gereken 4 ana sektörden biri. Oyun tek başına Türkiye’nin 2023 bilişim ihracatı hedefini tutturabilir. Vakit henüz geç değil. Çok iyi bir oyunu 1-1,5 yılda geliştirip, dünya pazarlarıyla buluşturup, tek başına 1 milyar dolar ihracat yapabiliriz. Onun için bu tip önemli işbirliklerinin önümüzü açacağını, İzmir’e de coğrafi anlamda çok katkısı olacağını düşünüyorum.

“E-SPOR YATIRIMLARINDA ARTIŞ VAR”

MOBİLE KAYIŞ

Son dönemde oyun şirketlerinin yatırım yaptığı en büyük alan mobil oyunlar oldu. Dijital oyunların oynandığı platform hızla bilgisayardan ve oyun konsollarından mobil tarafa doğru kayıyor. Girişimcilerin de bu dönüşümü göz önünde bulundurarak, özellikle mobil oyun projelerine ağırlık vermeleri akılcı olur. Fakat bu alanı basit algılarlarsa çok büyük hata yaparlar. Mobil oyun hem kullanıcıların beklentisi hem platformun teknik özellikleri nedeniyle aslında oldukça zorlu bir geliştirme sürecine sahip. Müthiş fırsatlar olduğu kadar rekabetin de yüksek olduğu bir alan.

“İZLEYİCİ 1 MİLYARA ULAŞACAK”

Bunun yanı sıra, oyun şirketlerinin oyunlarını daha geniş kitlelere yaymak amacıyla espor alanına yaptığı yatırımlarda da artık var. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde espor karşılaşmalarını çeşitli platformlardan izleyen kişi sayısının 1 milyara ulaşması bekleniyor. Espor karşılaşmalarının olimpik spor sayılarak Olimpiyat Oyunları arasında yer alması planlanıyor. 2016’dan bu yana özellikle mobil oyunlarda espor trendinde ciddi bir yükseliş yaşanmaya başladı. Biz de PC tarafında Wolfteam, mobil tarafında Paramanya oyunumuz ile Türkiye’de espor kültürünün oturtulması için büyük çaba harcıyoruz. Girişimciler açısından espor alanındaki fırsatları da takip etmek gerektiğine inanıyorum.