Ekonomist Dergisi

ekonomist-haberi

Oyun sektöründen ihracat hedefine destek

Barış Özistek, Türkiye’nin 1 milyar dolarlık 2023 bilişim ihracat hedefine 10 oyun firmasının senelik cirosuyla ulaşmasının mümkün olduğunu söyledi

Dünyada 100 milyar dolarlık ticaret hacmi bulunan dijital oyun pazarı, her geçen gün büyüyor. Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte oyun sektörü özellikle mobil oyun pazarındaki gelişmelerle bu anlamda önemli yer alıyor. Bu noktada oyun sektörünün desteklenmesiyle Türkiye’deki oyun firmalarının hızla gelişeceğini ifade eden Netmarble EMEA CEO’su Barış Özistek, Türkiye’nin 1 milyar dolarlık 2023 bilişim ihracat hedefine yalnızca 10 oyun firmasının senelik cirosuyla ulaşmasının mümkün olduğunu söyledi.

Türkiye’nin 2023 bilişim ihracat hedefinin 1 milyar dolar olduğunu hatırlatan Özistek, “Türkiye 2023’te sadece oyun sektörü ile 1 milyar dolar ihracat yapabilir ve bu çok kolay. Şöyle ki; bugün siz bir oyun geliştirdiğinizde ve bu oyun global başarıya sahip olduğunda ayda 10 milyon dolar ihracat gerçekleştirebilirsiniz. Bu ihracat yılda 120 milyon dolar yapar. Yani Türkiye’de, ayda 10 milyon dolar ciro yapan globalde 10 tane şirket olsa zaten 1 milyar dolar ihracat eder. Dolayısıyla hedef gerçekleşmiş olur.” şeklinde konuştu.

Ciddi potansiyel var

Türkiye’nin dijital oyun pazarında sıfır noktasında olmadığını ifade eden Özistek, “Türkiye’de bir oyun firması globalde net 10 milyon dolar kazanıyor olabilir. Çok uçuk bir rakamdan bahsetmiyorum. Türkiye’den de bu paraları kazanan firmalar var. Ama genel anlamda bu sayıda şirket olsa 1 milyar dolar ihracat gerçekleşir. Bilişim ihracatı için çok fazla şey konuşuluyor ama tek başına oyun sektörünün 5 sene içerisinde bunu gerçekleştirmesi mümkün. Bugün kuluçkudan çıkan bir ekip 5 sene sonra 2023’te ayda 10 milyon dolar ihracat yapıyor olabilir.” diye konuştu.

İzmir için önemli

Oyun sektöründe elde edilen kazançlar gibi kazanç sağlamanın başka sektörlerde mümkün olmadığını ifade eden Özistek, “Oyun sektörüne göre birçok sektörün büyümesi daha yavaş, globale açılması çok çok daha zor. Düşünün ki elektronik ticaret dijital bir iş. Ama bir elektronik ticaret işinin globale açılması o kadar zor ki her ülkede depo ve lojistik lazım. Sadece İzmir’de ayda 10 milyon dolar ciro yapan bir oyun firması olabilirsiniz.” ifadelerini kullandı. Diğer bütün bilişim ihracatı denilince konuşulan bütün sektörleri bir kenara koyun oyun sektörünün tek başına o 1 milyar dolarlık ihracat hedefini gerçekleştireceğinin altını çizen Özistek, gülümseyerek “Diğer sektörlerden de 1 milyar dolar daha gelirse iki milyar dolar yaparız.” diye konuştu.

Yatırım fonlarına dikkat

Türkiye’den çıkmış dünya sahnesinde yer almış çok başarılı global oyun firmalarının var olduğunu dile getiren Özistek, “Çok iyi örnek oyun firmaları var. Dolayısıyla Türkiye’ye bu açıdan baktığımızda iyi bir yerde. Ama şöyle bir handikap var bu kadar iyi, büyük oyun firmaları olmasına rağmen küçük ve orta büyüklükteki oyun firmaları görece olarak az. Türkiye’nin bütün potansiyeline başarılı, büyük oyun firmalarının olduğu pazarda başarılı yüzlerce orta ölçekli oyun stüdyosu olması lazım. O kısım Türkiye’de eksik. Dolayısıyla ne kadar oyun sektörü desteklenirse o orta büyüklükteki firmalar daha fazla gelişecektir. Tabi burada devlet desteği lazım, daha çok fonların olması gerekir. Ki yakın zamanda çok iyi bir karar açıklandı. Umarım uygulamada da aynı şekilde geçer. Bilişim sermayesi yatırım fonlarına devletin katılımcı olması ki fonların büyütülmesi. Fonların büyümesi çok önemli. Çünkü oyun sektörüne yatırım yapan fonlar 1-2 firmaya değil 10-15 tane oyun stüdyosuna yatırım yapmak istiyorlar.” dedi.

“Türkiye’de oyun stüdyoları yetersiz”

Ülkemizde olumlu gelişmelerin yaşandığını fakat Türkiye potansiyeline göre küçük, orta ölçekli oyun stüdyosu sayısının eksik olduğunu vurgulayan Özistek, “Türkiye’de bu kadar büyük başarılı oyun firmaları varken aşağı tarafın daha dolu olması lazım. Bizde o aşağı tarafta bir kopukluk var. Çok fazla küçük oyun geliştirmek isteyen ekipler var. İki üç kişinin bir araya gelerek kendi halinde oyunlar gerçekleştirdikleri ekipler. Bu ekipler de iyi. Ayrıca global başarılı oyun firmaları da var. Ama orta ölçekli kısım çok zayıf. Yani 30, 40 kişilik belki 200 tane oyun stüdyosu olması lazım Türkiye’de. Bu kısım eksik.” diye konuştu.

“Oyun ekosistemi gelişirse dijital endüstriler gelişir”

Küçük ekiplerin yatırım, finansal kaynak bulmakta ve büyümekte çok zorluk yaşadıklarına dikkat çeken Özistek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durum aslında ekosistemin gelişmesinin önünde bir engel teşkil ediyor. Oyun ekosistemi ne kadar gelişirse bütün dijital endüstriler o kadar gelişiyor. Oyunda öyle bir bilgi birikimi oluyor ki oyun sektöründe çalışan kişiler tüm dijital internet sektörlerine çok hızlı bir geçiş yapabiliyorlar. Ve orada büyük katma değer yaratıyorlar. Oyun endüstrisi bir nevi okul gibi. Bir taraftan da çok rekabetçi zor bir pazar oyun pazarı. Düşünün ki uygulama pazarlarında 500 binin üzerinde oyun var. Siz buraya bir tane yeni oyun koyduğunuzda yüzbinlerce oyunu geçip başarılı olmanız gerekiyor. O yüzden biz orayı geliştirirsek otomatik olarak bütün dijital ekosistem gelişiyor olacak. Oradan eleman yetişiyor olacak.” şeklinde konuştu.